Mekanik ve elektrikli ürünler kullanılacağı zaman, bunlara uygun ortamların seçilmesi gerekir. Eğer ürünlerin tasarımları ve özellikleri, kullanıldıkları ortam şartlarına uygun seçilmezse, ürün arızalarının yanı sıra ciddi anlamda tehlike de oluşturacaktır.
Bu tip alanlarda tehlikeli ortamlar kısaca HazLoc olarak adlandırılmaktadır. Bu alanlar, her türlü yanıcı gaz, sıvı, toz, buhar ve katı gibi maddelerden kaynaklı oluşabilecek patlama tehlikelerinin yaşanabileceği yerler olarak isimlendirilir. Bir diğer tanımda ise havada patlayıcı ya da tutuşabilir ortamların bulunduğu ifade edilmektedir. Patlayıcı ortamların doğru şekilde analiz edilmesi ve bu risklerin asgari seviyelere düşürülmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekir. Söz konusu ortamlarda kullanılan elektrikli ekipmanların kablolarının, devrelerin ya da ekipman yüzeyinin patlamaya sebebiyet vermemesi için özel dizaynlara ve havalandırma sistemlerine ihtiyaç vardır. Tüm bu özel dizayn edilen sistemlerin sürekli olarak test edilmesi de hayati önem taşır.
Peki, bu tip ortamların güvenliğini sağlamak adına oluşturulmuş olan exproof ve atex ne anlama gelmektedir? Zone sınıflandırılması nasıl yapılır? Bu ve buna benzer tüm soruların yanıtlarınızı yazımızda bulabilirsiniz. Bu sayede patlayıcı ortamlar açısından nasıl bir sistem kurulması gerektiğini ayrıntılarıyla birlikte öğrenebilirsiniz.
Exproof kelimesi İngilizcede er alan ‘explosion’ ve ‘proof’ kelimelerinin kısaltmasından oluşmaktadır. Bu tabir Türkçeye ‘patlamaya neden olmayan’ şeklinde çevrilmektedir. Exrpoof standartlarına sahip olan bir muhafaza sistemi; cihazların gövdesi içerisinde oluşabilecek herhangi kıvılcım, ark ve patlamaya bağlı nedenler dolayısıyla çevrede bulunan gaz, toz, buhar ve elyaf gibi malzemelerin tutuşmasını engellemektedir.
Petrol, kimya, doğal gaz, LPG, kömür madeni, şeker fabrikası, kereste ve mobilya fabrikası ve benzeri sanayi kollarında patlayıcı ortamlar oluşmaktadır. Bu patlayıcı ortamlarda exproof ürünler kullanılması gerekir. Exproof kelimesi Türkçede zaman zaman yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilmektedir. Exproof; bir cihazın içerinde oluşan ark, tutuşma ve patlama nedeniyle çevresel açıdan herhangi bir patlamaya yol açmayan ürünlere verilen isimdir.
Bu ürünler yapıları gereğince, standart aletlere oranla çok daha sağlamdır. Ancak bir ürünün exproof olması, çevrede oluşacak bir patlamadan hasar almayacağı ya da etkilenmeyeceği anlamına gelmemektedir. Exproof böylesi bir koruma ifade etmemektedir. Bu daha çok cihazın iç işleyişi ve dışarıya etkisiyle alakalıdır.
Kimya, petrol, doğal gaz, kömür madenler, likit gaz ve ahşap fabrikaları gibi yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı malzemelerin yer aldığı birçok sanayi kolunda rutin iş akışları içerisinde ya da arızalara bağlı olarak patlayıcı ortamlar oluşmaktadır. Elektrik enerjisiyle çalışan aletlerin çıkardıkları kıvılcımlar ve arklar bu tip ortamlarda ciddi tehlike yaratmaktadır. Bu aletler sebebiyle bu ortamlarda patlamalar meydana gelebilmektedir. Bu tip yerlerde patlama ya da tutuşmaya neden olmayacak ekipmanların tercih edilmesi hem personelin hayati güvenliği açısından hem de maddi zararlar oluşmaması açısından önemli bir konudur. Bu sebeple elektrikli ekipmanla exproof tanımlamasıyla güvenlik önlemi alınmaktadır.
Exproof standartları içerisinde birçok farklı konu yer almaktadır. Bu standartların tamamı patlayıcı ortamlarda güvenlik sağlanması amacıyla oluşturulmuş. Standardına bağlı olarak bir ekipmanın hangi durumlarda kullanılabileceği ve özellikleri belirlenmiş olur.
Exproof standartları şu şekilde sıralanabilir;
Exproof için maksimum sıcaklık seviyeleri değişkenlik göstermektedir. Minimum IP koruma sınıfı ise IP54 olarak belirlenmiştir.
Fransızca ‘Atmosphere explosibles’ kelimelerinin kısaltması olan atex, potansiyel olarak patlayıcı atmosfere sahip olan bölgelerde personelin ve aletlerin korunması adına işletmelerin takip etmesinin zorunda olduğu yasal standartlara verilen isimdir. Avrupa Birliği ülkelerine gelen exproof ürünler için atex belgesi zorunlu koşulmaktadır. Atex exproof standardı, IEC 60079 standardında yer alan koşullara dayanmaktadır.
Atex-100a standardı, muhtemel patlayıcı ortamlarda kullanılacak olan ekipman ve koruyucu sistemlerle ilgili olan yönetmeliktir. Atex137 standardı ise çalışanların ve patlayıcı ortamların risklerden korunması hakkındaki yönetmeliktir.
Ülkemizde Çalışma Bakanlığı, iş hayatının düzenlenmesiyle ilgili olarak bir dizi tüzük yayınlamıştır. Bu tüzüklerin içerisinde yer alan atex 137 standardı, patlayıcı ortamlara ilişkin zorunlulukları içermektedir. 26 Aralık 2003 tarihinde yayınlanan atex 137 standardı ülkemizde de geçerli standart olarak kabul edilmiştir. Bu standart aynen tercüme edilmiş ve ‘patlayıcı ortamların tehlikelerinden çalışanların korunması hakkında” adıyla yayınmış ve yürürlüğe girmiş tüzüktür.
Patlayıcı ortamlar belirli bazı bölgelere ayrılmaktadır. Bu bölgelere ayırma işleminde iki sistem kullanılmaktadır. Bunlardan birisi Avrupa-Zone sistemiyken diğeri ise Amerika-Divison sistemidir. Bu yazıda Türkiye’yi de daha fazla ilgilendiren Avrupa Standartları olan IEC’nin sistemini inceleyeceğiz.
International Electrical Commission yani IEC tarafından patlayıcı ortamlar, tehlike derecesine göre belirli sınıflara ayrılmıştır. Yanıcı olan dumanlar, buharlar, gazlar ve yanıcı toz arasında bu sayede bir ayrım yapılmaktadır. Bölge 0’da kullanılacak olan ekipman, koruma mekanizması başarısız olsa ya da peş peşe iki hata ortaya çıksa bile etkin bir korumayı garanti edecek şekilde tasarlanarak üretilmeli ve kullanıma sokulmalıdır.
Zone sistemi içerisinde patlayıcı gazlar G harfiyle belirlenirken, patlayıcı tozlara ise D harfi verilmektedir.